Aedial o kadar heyecanlanmıştı ki Hogwarts'taki ilk astronomi dersini hatırlamıştı, Bayan Kata'nın nezaketini hatırladıi kendine onu örnek almıştı. Hep böyle devam eder umarım diye sınıfın kapısını bir eliyle teleskobuyla araladı.
Hogwarts'ın şüphesiz en güzel mekanıydı astronomi kulesi, gece çok daha muhteşem oluyordu şüphesiz.
"Her neyse çocuklar, benAstronomi profesörünüz Aiedial Brisingr, aynı zaman da siz Ravenclawlıların sorumlusuyum" derken gözünü Ravenclaw öğrencilerine yöneltmişti. Ne yazıkki aralarında bariz şekilde ölümyiyen tarafında olduklarını belli eden öğrencileri vardı.
Ama ne olursa olsun onlar öğrncileriydi ve ölümyiyenlere karşı dahi olsun onları sonuna kadar koruyacaklardı.
Sihir Bakanlığı onlar için hiçbir şey yapmıyordu çünkü.
"Bu demek olmuyor ki benimle sadece Ravenclaw öğrencileri iletişime geçecek..Tabiki de hayır. Gerek Slytherin olsun gerek Hufflepuff gerekse Gryfiindor, ne derdiniz, sıkıntınız, probleminiz varsa konuşabilirsinizbenimle " deyip başını bir anda yukarı kaldırdı.
Ne kadar güzel parlıyorlar diye düşündü. O kadar muhteşemdi ki gökyüzü..
"Bu arada kehanet dersini sevmeseniz bile astronomi dersi ile beraber gittiğini sakın ve sakın unutmayın. Tek bir fark var, kehanette küreniz parlamıyor." dedi.
Yıldızlar o kadar muhteşem parlıyordu ki. Özellikle onun en çok sevdiği yıldızı..Gözü sürekli ondaydı.
"Şimdi sizi ilk derste sıkmak istemiyorum o yüzden..Zaten ikişer kişilik oturmuşsunuz.."deyip aniden asasını çıkardı, o anda öğrencilerin oturduğu şeyler kayboldu, çok sert olmasa bile kötü bir düşüş darbesiyle öğrenciler yere inecekti ama Aiedial'in kalbi buna izin vermezdi o anda yer toprakla çimene dönüştü.
"Şimdi sizden yere uzanarak yıldızlar hakkında sohbet etmenizi istiyorum..İkişerli gruplarla.."
Kendisi tekrar gökyüzüne baktı ve konuşmaya devam etti.
"Onlar hakkında ne düşünüyorsanızi hangisi size daha parlak geldiyse onun hakkında partnerinizle konuşacaksınız." dedi.
İlk dersten pek de iyi performans beklemese de öğrencileri çok güzel yorumlar yapmıştı yıldızlar hakkında. Öyle biri var ki Aiedial'in favori yıldızını çoktan fark etmişti. Bu öğrencinin muggle kökenli olduğunu biliyordu ama oldukça zeki bir şeye benziyordu.
Öğrencilerin keyfi oldukça yerindeydi. Bazılarının kolu yukarıya doğru yıldızları işaret ederken bazılarının ise başlarının altındaydı.
Bu Aiedial'i oldukça sevindirmişti.
Aiedial onların keyfini bozmak istememişti bu yüzden ödevlerini panoya yazarak kendisini odaya gitmek için hazırladı :
"Yıldızları seyrederken o kadar keyifliydiniz ki bu anı bozmak istemedim bu yüzden ödevinizi buraya yazıyorum
*~ Partnerinizle konuştuğunuz konunun kısa özetini, partnerinizin ismiyle beraber istiyorum.
*~ Bir de sevdiğiniz bir yıldızı neden sevdiğinizi, ona nasıl değer verdiğinizi veya en azından bilgilerini istiyorum. Ayrıca içinizden biri eğer benim favori yıldızımı anlatırsa binasına 25 puan ekleyeceğim.
Hepinize bol yıldızlı günler =)
Aedial kuleden ayrılırken öğrenciler hala konuşuyordu. Gülümseyerek arkasına döndü ve yürümeye devam etti.